Dört Mezhebin Görüşü:
Diri bir insanın uzuvlarından birisinin kesilmesinde asıl olan hüküm, bunun haram oluşudur. İslâm fukahası diri bir insanın vücudundan zarurete binaen bile olsa bir uzvun koparılmasının haram olduğunda ittifak etmişlerdir.
Hanefi Mezhebi'nin Görüşü: Zaruret hâlinde olan birisi, bir diğer zaruret hâlindeki insanın yemeğini de, onun bedeninden bir parçayı da yiyemez. (İbn-i Nuceym, el-Eşbah ve'n Nezair s.87)
Maliki Mezhebi'nin Görüşü: Yenilmesi haram olanlardan insan eti ile, içilmesi haram olanlardan içki; zaruret hâli oluşsa bile yenilip içilemez. Zaruret hâlindeki bir insan ölüm tehlikesi ile karşı karşıya olsa ve yemediği takdirde ölecek olsa bile, diri ya da ölü bir insanı ya da ondan bir parçayı yiyemez. (eş-Şerhu'l Kebir ll. 103)
Şafii Mezhebi'nin Görüşü: Bir insanın kendisinden bir parça koparıp zaruret hâlindeki diğer şahıslara vermesi kesinlikle haramdır." (Muğni'l Muhtac, lV 310)
Hanbeli Mezhebi'nin Görüşü: Zaruret hâlindeki bir insanın bir diğer insandan başka yiyecek bir şey bulamaması hâlinde onu öldürerek ya da ondan bir uzvu kopararak yemesinin câiz olmadığında icma vardır. Söz konusu şahsın mümin ya da kâfir olması bu hükmü değiştirmez. (el-Muğni Maa'ş Şerhi'l Kebir, Xl. 79)
Fetevây-ı Hindiyye:
Hanefi fıkhının temel eserlerinden olan Fetevây-ı Hindiyye'de konuyla ilgili verilen hükümler şu şekildedir:
"Bir kimse açlıktan çok daralır, yiyecek laşe (leş) bile bulamaz ve bir adam 'Elimi kes ve ye!', veya 'Benden bir parça kes ye!' dese, işte buna ruhsat yoktur. Ayrıca o adamın böyle demesi de doğru değildir. Bir adamın kendi vücudundan kesip yemesi de böyledir. Buna da ruhsat yoktur." (C. 12, sh. 67)
"İnsan uzuvlarından bir parça ile menfaatlenmek câiz değildir." (c. 2, sh: 119)
Diri bir insanın uzuvlarından birisinin kesilmesinde asıl olan hüküm, bunun haram oluşudur. İslâm fukahası diri bir insanın vücudundan zarurete binaen bile olsa bir uzvun koparılmasının haram olduğunda ittifak etmişlerdir.
Hanefi Mezhebi'nin Görüşü: Zaruret hâlinde olan birisi, bir diğer zaruret hâlindeki insanın yemeğini de, onun bedeninden bir parçayı da yiyemez. (İbn-i Nuceym, el-Eşbah ve'n Nezair s.87)
Maliki Mezhebi'nin Görüşü: Yenilmesi haram olanlardan insan eti ile, içilmesi haram olanlardan içki; zaruret hâli oluşsa bile yenilip içilemez. Zaruret hâlindeki bir insan ölüm tehlikesi ile karşı karşıya olsa ve yemediği takdirde ölecek olsa bile, diri ya da ölü bir insanı ya da ondan bir parçayı yiyemez. (eş-Şerhu'l Kebir ll. 103)
Şafii Mezhebi'nin Görüşü: Bir insanın kendisinden bir parça koparıp zaruret hâlindeki diğer şahıslara vermesi kesinlikle haramdır." (Muğni'l Muhtac, lV 310)
Hanbeli Mezhebi'nin Görüşü: Zaruret hâlindeki bir insanın bir diğer insandan başka yiyecek bir şey bulamaması hâlinde onu öldürerek ya da ondan bir uzvu kopararak yemesinin câiz olmadığında icma vardır. Söz konusu şahsın mümin ya da kâfir olması bu hükmü değiştirmez. (el-Muğni Maa'ş Şerhi'l Kebir, Xl. 79)
Fetevây-ı Hindiyye:
Hanefi fıkhının temel eserlerinden olan Fetevây-ı Hindiyye'de konuyla ilgili verilen hükümler şu şekildedir:
"Bir kimse açlıktan çok daralır, yiyecek laşe (leş) bile bulamaz ve bir adam 'Elimi kes ve ye!', veya 'Benden bir parça kes ye!' dese, işte buna ruhsat yoktur. Ayrıca o adamın böyle demesi de doğru değildir. Bir adamın kendi vücudundan kesip yemesi de böyledir. Buna da ruhsat yoktur." (C. 12, sh. 67)
"İnsan uzuvlarından bir parça ile menfaatlenmek câiz değildir." (c. 2, sh: 119)