Ömer Nasuhi Bilmen:
İlk Diyanet İşleri Başkanlarımızdan olan ve eserleri hemen hemen herkesin kütüphanesinde bulunan Ömer Nasuhi Bilmen, "Büyük İslâm İlmihali" isimli eserinde "İslâm'da İnsanların Hayat ve Organ Dokunulmazlığı" başlığı altında "İnsanların bedenleri ve organları hayatta olduğu gibi, öldükten sonra da hürmet edilmeye lâyıktır ve dokunulmazlığı vardır." hükmünü ortaya koymaktadır.
Ömer Nasuhi Bilmen Büyük İslâm İlmihali'nde konuyla ilgili şu hükümleri dercetmektedir:
"İnsan hürmete değer bir yaratık olduğundan onun organlarından hiçbiri ile koparılarak faydalanılamaz. Onun saç, tırnak ve çekilmiş diş gibi herhangi bir parçası satılamaz, bunları gömmek gerekir. Onun için bir kadının saçları alınıp başka bir kadının saçlarına katılamaz. Böyle bir davranış insanın şerefine bir tecavüzdür, bir nevi uydurmacılıktan ibarettir. İnsanoğlunun bir parçası ile faydalanmak demektir." (Büyük İslâm İlmihali, sayfa: 467)
İlk Diyanet İşleri Başkanlarımızdan olan ve eserleri hemen hemen herkesin kütüphanesinde bulunan Ömer Nasuhi Bilmen, "Büyük İslâm İlmihali" isimli eserinde "İslâm'da İnsanların Hayat ve Organ Dokunulmazlığı" başlığı altında "İnsanların bedenleri ve organları hayatta olduğu gibi, öldükten sonra da hürmet edilmeye lâyıktır ve dokunulmazlığı vardır." hükmünü ortaya koymaktadır.
Ömer Nasuhi Bilmen Büyük İslâm İlmihali'nde konuyla ilgili şu hükümleri dercetmektedir:
"İnsan hürmete değer bir yaratık olduğundan onun organlarından hiçbiri ile koparılarak faydalanılamaz. Onun saç, tırnak ve çekilmiş diş gibi herhangi bir parçası satılamaz, bunları gömmek gerekir. Onun için bir kadının saçları alınıp başka bir kadının saçlarına katılamaz. Böyle bir davranış insanın şerefine bir tecavüzdür, bir nevi uydurmacılıktan ibarettir. İnsanoğlunun bir parçası ile faydalanmak demektir." (Büyük İslâm İlmihali, sayfa: 467)